20 Aralık 2013 Cuma

Yılbaşı Hediyelerinizi Almadan Önce Bu Önerilere Kulak Verin

Yeni yıl heyecanının hepimizi iyiden iyiye sardığı bugünlerde, bir yandan yılbaşı akşamı için planlar yaparken bir yandan da “ne hediye alacağım?” endişesi içerisine giriyoruz. Yılbaşına kısa bir zaman kala alışveriş merkezlerinde telaşla gezmek yerine sizin için hazırladığımız alternatif hediye ve kampanya önerilerini mutlaka inceleyin!

Sizin için ilk seçtiğim hediye alternatifi ev hediyesi almayı düşünenlerin oldukça ilgisini çekecek!

2014'ün en güzel kahvaltıları, en hoş sohbetleri için Vestel’in sunduğu kahvaltı setlerine mutlaka göz atın derim!

Vestel yılbaşına özel hazırladığı kahvaltı setleri ile hediye alışverişini kolaylaştırıyor. Kırmızı, Inox ve Siyah Kahvaltı Setleri hem şıklığı ile göz dolduracak, hem de sevdiklerinizi çok mutlu edecek. “Hediyem yılbaşı ruhuna uygun olsun!” diyenler için kırmızı set ideal bir seçim.

Vestel Inox Su Isıtıcı, Dijital Tost Makinesi, Türk Kahve Makinesi'nden oluşan Inox set de çok şık ve pratik bir alternatif. Bu setin farkı ızgara olarak da kullanılabilen Vestel Dijital Inox Tost Makinesi.

Modern ve şık bir hediye arayanlar içinse önerimiz Siyah Set. Vestel Siyah Su Isıtıcı, Ekmek Kızartma Makinesi ve Filtre Kahve Makinesi içeren bu set farklı tasarımı ile benzersiz bir hediye olmaya aday.

Setler için buradan online sipariş verebilir, ücretsiz kargoyla hemen hediyelerinize kavuşabilirsiniz! Unutmadan, Vestel Kahvaltı Setleri 2014 yeni yıla özel hazırlandı. Yılbaşı’ndan sonra bu şekilde set olarak bu fiyatlarda bulmanız pek mümkün değil.

Özel, başka hiçbir yerde olmayan bir hediye arıyorsanız Vestel'de harika bir öneri daha var: Yılbaşı özel tasarımlı Türk Kahvesi Makinesi yeni yıla özel indirimli sadece 59 TL!

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni hediyeler… Peki 2014 için dileğiniz hazır mı?

Siz sevdiklerinizi unutmayıp yeni yıl hediyeleri alırken Garanti de sizi unutmamış!
2013 yılını geride bırakırken yeni yıldan yeni dilekler eksik olmuyor. Yeni yıla girerken Garanti Bankası bazılarımızın dileklerini duymuş gibi sosyal medya takipçilerini sevindirecek bir kampanya yapmış!

Yeni yıl hediyeniz Garanti Link’ten!

Yıl boyunca farklı kampanyalarla fırsatlar sunan Garanti Link, 2014’e girerken çuvalını hediyelerle doldurmuş bir Noel Baba gibi bacanızdan inmeye hazırlanıyor. Günde en az 10 kere kontrol ettiğimiz sosyal medya hesaplarımızı Garanti Link ile Link’leyerek 14 şahane hediyeden birini kazanmaya hak kazanıyoruz. Televizyondan tablet bilgisayara, telefondan fotoğraf makinasına kadar birbirinden değerli hediyelerden birine sahip olmak çok da kolay. Benim dileğim yeni yılda sevdiklerimle her anımı ölümsüzleştirebileceğim bir fotoğraf makinası. Sizin dileğiniz ne?

Siz de buradan sosyal medya hesaplarınızı Link’leyin, 14 şahane hediyeden birini kazanma şansı yakalayın!.

Diğer bir önerim ise moda ile teknolojiyi bir araya getiren Samsung Galaxy Gear! Çarpıcı renk seçenekleri, ince ve zarif tasarımı ile giyilebilir teknolojileri günlük yaşama daha da entegre eden Samsung Galaxy Gear alan herkese, 32GB microSD kart hediye ediliyor. 31 Aralık’a kadar geçerli olan kampanya ile hem yeni yılın en şık hediyesi olmaya aday Galaxy Gear’a, hem de yeni yılda en güzel anılarınızı rahatça saklayabileceğiniz 32GB microSD karta sahip olabilirsiniz.

Yenilikçi ve modaya önem veren kullanıcılara siyah, beyaz, gri, turuncu, sarı ve roze gibi çarpıcı renk seçenekleri sunan Galaxy Gear, 1.9 megapiksel BSI sensörlü kamerası ve 1.63 inç Super AMOLED ekranı ile kullanıcıları cezbediyor.

Telefonunuz cebinizdeyken bile bağlantıda kalmanızı sağlayan Galaxy Gear’da bulunan dahili hoparlör sayesinde telefonsuz konuşma deneyimini sunuyor. Örneğin, bir yandan yılbaşı partiniz için hazırlanırken, diğer taraftan telefon konuşmalarınızı yapabilir, alarmınızı kurabilir, mesaj yazabilir ya da takvim girişlerinizi oluşturabilirsiniz.

Kampanya hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayın: http://www.samsung.com/tr/campaigns/galaksidenhediye/


Bir boomads advertorial içeriğidir.

5 Nisan 2013 Cuma

Akıllı Hareket Mobilizm, Araç Sahibi Olmanın En Ekonomik Yolu

Türkiye'yi araç paylaşım ile tanıştıran Mobilizm'in sloganı "Akıllı Hareket".  Çünkü Mobilizm üyesi olmak bir çok açıdan araç sahibi olmanın en ekonomik ve akıllıca yolu.
Bir araç satın aldığınızda ağır bir finansal yükün altına girmek ile kalmıyor, aracınızı kullanmadığınız zamanlarda bile eskime payı, vergi, bakım gibi birçok masrafa katlanmak zorunda kalıyorsunuz.  Mobilizm'de ise sadece kullandığınız kadar ödüyor, sizin gibi araç satın almanın maliyetlerinin farkında olan kişilerle birçok farklı aracı paylaşıyorsunuz.  Örneğin ortalama 40 bin TL maliyeti olan bir aracı ayda 30 saat kullanmanın maliyeti, araç sahibi biri için 875 TL iken, Mobilizm kullanıcısı için sadece 450 TL’ye geliyor.

Mobilizm'in en önemli özelliklerinden biri saatlik kullanım opsiyonu. Araç modellerine göre saatlik kullanım ücretleri 9.99 TL'den başlıyor. Sadece gece kullanımını kapsayan ve akşam 7 sabah 9 saatleri arasında blok kullanımı içeren MobiNight tarifesinde ücretler ise sadece 49.90 TL'den... 24 saati kapsayan günlük kullanımı tercih ederseniz ise ücretler 99.90 TL'den başlıyor.
Mobilizm'de saatlik kullanımlar dışında alınan tek ücret ise km başı 50 kuruşluk mesafe ücreti.  Mobilizm araçlarında depo, Petrol Ofisi istasyonlarında taşıt tanıma sistemi ile para ödenmeden doldurulabiliyor.

Siz de akıllı harekete katılmak isterseniz www.mobilizm.com' den üye olabilir, http://www.facebook.com/akillihareket sayfasını takip edebilir, #akillihareket hashtagini kullanarak Mobilizm hakkında düşüncelerinizi belirtebilirsiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

16 Kasım 2012 Cuma

Hayat, Seçiminle Güzel

Dün gece evde boş boş oturup müzik dinlerken (şu son zamanlar bu işi(!) yapmaya çok zamanım var) aslında hayatın bizi o kadar zorlamadığına karar verdim. Durumu aynen şöyle analizledim.

Hayat bize ufakta olsa güzellikler sunuyor. Mesela kasım ayının ortasında kış ayının dondurucu günlerine ramak kala havada güneş olabiliyor. Kış günleri yaklaşmışken mutlu olmamızı sağlayacak bi durum bence. Bu sadece şu an aklıma gelen bir örnek sadece.. Ama gelin görün ki iş yine bizde bitiyor.

Hepimiz şunu biliyor ve uyguluyoruz. Kim üzgünse hepimiz onun üzüntüsüne ortak olmaya çalışıyoruz. Daha çok ilgilenmeye çalışıyoruz veya daha çok soru soruyoruz. Kısacası daha çok ilgileniyoruz. Böyle bir üzüntülü olan kişi sevinçlerini belli bir süre sonra belli etmeye çekiniyor veya saklamaya başlıyor. Bahsettiğim sevinçler ufak sevinçler tabii. Genelde üzüntüsünü sıkıntısını paylaşıyor insanlarla..

En son bomba da "hayat beni çok yıprattı", "Hayat, neden sürekli ben" gibi yaygaralar çıkıyor ortaya. Bence bu tarz zelzenişlerin en büyüğüdür herkesin yaşadığı hayata laf atmak. Geniş kapsamlı düşünüldüğünde büyük oynanıyor çünkü.

Hayat aslında bize bir çok seçenek sunuyor. Bunu analizleyip seçmek tamamen bize ait. Örneğin birisine karşı duygusal bi bağ kurucaz. Kuruyoruz ve farz edelim ki karşıda ki adam sizi aldatıyo. Şimdi burada şuç hayatın mı, karşıdakinin mi? Bence burada suç tamamen sizin. Çünkü oturup o kişinin kim olduğunu sizin kafa yapınıza uygun olup olmadığını tam olarak karşılaştırmadınız. Kişi de sizden tam olarak tatmin olmayınca aldatma yönüne gidiyor mesela. Bu aldatanı savunmak mı? Asla. Bu haysiyetsizce bir davranıştır. (ki zaten de konumuz bu değil)

Her anımda dediğim gibi. Hayat aslında çok açılı... Pozitif açıyı mı seçicez negatif açıyımı bu tamamen bize bağlı.. Yanlış seçimlerimizde bize tecrübe kazandıracak, yaygara ve zelzeniş hakkı değil..

10 Kasım 2012 Cumartesi

Aslında Bütün Yaşam Çocukluk Kahramanlarında Saklı

Aslında birini seversin, yakınında bulunmak istersin biraz daha sevecen davranmak için daha yakın davranmaya çalışırsın. Ama bu karşında ki tarafından normal karşılanmıyorsa çizgi film kahramanı elmyra ya dönüşürsün..


Öncesinde iyi anlaşırsın, hem de çok iyi anlaşırsın sonra birden her şey garipleşir; düzeltmeye çalışırsın düzeltemez hatta üstüne üslük daha kötüye götürürsün olayları. elmyra karakterine büründükten sonra onun gözünde, bugs bunny kadar kıvrak zekalı olamazsın. Olmak istediğinde çok zaman alır ama karşında ki buna dayanabilecek mi bilemezsin. 

Bu durumu fark eder kararlar almaya çalışırsın, ama hani elmyra'sın ya sabırlı davranman biraz zor olur. Karar alır bi şey yapmaya çalışırsın belki çırpındıkça batarsın. Bi de etrafında ki insanların diyebileceklerini tahmin etmeye çalışırsın. Mesela derler ki "ters psikoloji uygula. Kesin işe yarar der" yada "sanan yaptığının aynısını yap. Hatasını anlayıp belki bi daha yapmaz" derler. yapmaya çalışırsın işe yaramaz ve da akötüye gittiğini düşünürsün. 

Sevgi iyi anlaşmalardan mı kaynaklı yoksa iyi anlaşmak için kat edilen yollardan mı kaynaklı anlamadım. Anlamak için de sanırım zamana ihtiyaç var. Bu zamanı da iyi değerlendirebilirsem Bugs Bunny olurum. Yada hiç biri olmadı Patrick olurum..


7 Kasım 2012 Çarşamba

Tohumlarımızın Nesli Tehlike Altında!

Binlerce yıllık tarım geleneğini barındıran Anadolu topraklarında yetişen yerli tohumlar yaşamın sürekliliğini temsil ediyor.

Atadan kalma tohumlarımız;

* Lezzetli ve sağlıklı gıdaların temini için birer genetik hazinedir
* Binlerce yıldır değişen koşullara uyum sağlayarak günümüze ulaşmayı başarmış numunelerdir
* Tarımsal biyoçeşitliliğin önemli bir parçası ve yaşamın sürdürülebilirliğinin olmazsa olmazıdır
* Dışarıya bağımlı kalmaksızın ülkemizin gıda güvenliğinin teminatıdır

Ancak bugün Anadolu’ya özgü yerel tohum çeşitliliğimiz yok oluyor. Tek seferlik, ticari tohumların egemenliği nedeniyle gıdamızın ve geleceğimizin güvencesi yerli tohumların nesli tehlike altında! Yeryüzünde zengin çeşitlilikteki yaşamı sürdürebilmek, atalık tohumlarımızı gelecek kuşaklara aktarmamıza bağlı.

TOHUM TAKAS AĞI, yüzyılların bilgisini taşıyan yerli tohumlarımızın korunup yaygınlaşmasını amaçlıyor.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin, Adım Adım Oluşumu desteğiyle yürüttüğü TOHUM TAKAS AĞI KAMPANYASI’na destek olarak,

* Anadolu’nun dört bir yanındaki ekolojik çiftliklerde yerli tohumların çoğaltılarak paylaşılmasını sağlayacak;
* Bu toprakların yüzlerce yıllık bereketinin, lezzetinin, besin zenginliğinin ve kültürünün gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için sağlam patikalar oluşturacaksınız.

Verdiğiniz desteğin her kuruşu binlerce yeni tohuma dönüşecek...

Kredi kartı ile bağış yapmak istiyorsanız: https://www.bugday.org/portal/BagisAdimAdim.php

EFT/havale yoluyla bağış yapmak istiyorsanız:
Alıcı Adı: Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği
Garanti Bankası Karaköy Şubesi - Şube No: 400
Hesap No: 6295240
IBAN No: TR67 0006 2000 4000 0006 2952 40

www.bugday.org - www.yasasintohumlar.org
facebook.com/BugdayDernegi
twitter.com/BugdayDernegi
Twitter paylaşımlarınız için hashtag: #YasasinTohumlar

Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.

27 Eylül 2012 Perşembe

Evrimsel Devrim

Uzun zamandır yazı yazmıyordum. Bugünlerde biraz fazlaca kötü günler geçiriyorum yazı uzun olacaktır baştan belirteyim.

Uzuuunca düşündügüm bi konu var. ben neden kendime hakim olamıyorum. neden sureklı fikir değiştiriyorum. Anneme sordum bunlar sadece sana olmuyor emin ol dedi. Bildiğin ergenliğe tekrardan girdim, çıkmayacak gibi davranıyorum

Hiç bir şeyden memnun olmuyorum, hiç bir şeyi sevmiyorum ve kendimle artık hiç barışık değilim. Etrafımda ki insanlar beni güçlü görüp, benim saçma sapan davranışlarda bulunmam, aciz duruşların beni çıldırtıyor. ya çok ince, detaylı düşüyorum yada olması gereken gibi yaşıyorum.. Açıkcası tam olarak bilmiyorum.

Hayır demeyi öğrenmeliyim ama öğrenemiyorum. Birisine hayır dediğimde doğal olarak sebebini soruyor. Ben söylüyorum ama o kadar çok geveleyip saçmalıyorum ki direk tepkiyi alıyorum. sonunda karşı taraftan ikna edilip, tekrardan başlıyorum istemediğim şeyleri yapmaya. Konuşma biter bitmez kendi kendimi gaza getiriyorum. iç dünyamda o kadar güzel konuşuyorum ki - yada ben güzel konuştuğumu sanıyorum- hemen ikna oluyorum...

Artık herşeyden korkuyorum. Sadece oturup durmak istiyorum. sadece televizyon seyretmek yada sadece oyun oynamak istiyorum. Çalışmak istemiyorum. Ben ki 11 yaşında seramik döşemeye çalışan ben, çalışamak istemiyorum.. Bana neler olduğunu soran insanlara sonra konuşuruz diyip geçiştiriyorum. Biliyorum çünkü yine anlatamayacam.

Ben Monoloğum, kendi kendime çok güzel konuşurum. Bazen kendimden geçerim sesli konuşurum. Bu durum o kadar zor durumda bırakıyor ki beni, sürekli kendimle tartışır hale geldim..

Bu kadar paragrafta anlatmaya çalışmak istediğim aslına bakarsan, artık yoruldum ve bu yorgunluk benım canımı yakmaya başladı.. Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var belki ama yanımda olmasın istediğim insanlar var. Gülmeye ihtiyacım varken, güldürmeye çalışıyorum. Hulk Filminde Mutasyon evresindeyken, ufacık bedenınden dev gibi yeşil dev cıkartırken ki o acı çeken yüz ifadesini artık daha iyi anlıyorum. Kendimi öyle hissediyorum. Resmen evrim geçiriyorum, herşeyi düşünüyorum..

En kısası şu;

Canım Çok Acıyor Artık.

25 Haziran 2012 Pazartesi

Kızgın Kuşlar İstanbul Semalarında

Geçenlerde boğazda olanlar ve gökyüzüne bakanlar kocaman Angry Birds kuşlarının bir yakadan diğer yakaya sürekli uçtuklarını görmüşlerdir. Kızgın kuşlar, Cheetos için özel olarak hazırlanan Angry Birds oyununun tanıtımı için muhteşem bir gösteri yaptılar. Asya’dan gerilen 9 metrelik dev sapan Avrupa’ya onlarca kuş fırlattı.

Videoyu da izlediğinize göre artık her gün yeni bir iPad 2 ve beraberinde birçok ödülün verildiği oyunu da oynamak istersiniz diye düşünüyorum. www.istanbulkusatmasi.com adresinden oyunu oynayabilirsiniz.


Bir bumads advertorial içeriğidir.