25 Haziran 2012 Pazartesi

Kızgın Kuşlar İstanbul Semalarında

Geçenlerde boğazda olanlar ve gökyüzüne bakanlar kocaman Angry Birds kuşlarının bir yakadan diğer yakaya sürekli uçtuklarını görmüşlerdir. Kızgın kuşlar, Cheetos için özel olarak hazırlanan Angry Birds oyununun tanıtımı için muhteşem bir gösteri yaptılar. Asya’dan gerilen 9 metrelik dev sapan Avrupa’ya onlarca kuş fırlattı.

Videoyu da izlediğinize göre artık her gün yeni bir iPad 2 ve beraberinde birçok ödülün verildiği oyunu da oynamak istersiniz diye düşünüyorum. www.istanbulkusatmasi.com adresinden oyunu oynayabilirsiniz.


Bir bumads advertorial içeriğidir.

21 Haziran 2012 Perşembe

Geçmişte Duyulan Pişmanlıklarınızdan Dolayı Pişmanlık Duydunuz mu?

Bu soru gecenin bi yarısı telefonla konuştuktan sonra, fonda nil karaibrahimgil çalarken aklıma geldi.

Geçmişte duyulan pişmanlıklardan ötürü pişman oldunuz mu hiç?

Yatma saatim (!) çoktan geçmiş olmasına rağmen bu soruyu sürekli kendime 3 saat boyunca sordum. Cevabını bulabılmek ıcın hala soruyorum ve sanırım uzun bir süre sormaya devam edeceğim.

Zamanında yaptığınız hareketler aslında doğru hareketlerdi de sonrasında siz etraftaki insanların doğrularına göre, yaptığınız hareketleri mi yargılayıp pişman olup, gerçekleri görüp tekrardan pişman oldunuz mu? Ben sanırım oldum. Bunun cevabını hatta sorunun ta kendisini henüz bulabilmiş değilim. Dediğim gibi uzun sürede bulamayacağım ama bir de siz sorun bence.

Geçmişte duyduğunuz pişmanlıklardan dolayı pişman mısınız?

17 Haziran 2012 Pazar

Prenses on di bord..

Kız çocuğu olan hemen hemen her arabada görürsün bu yazıyı. arabada bebek var yazısıyla başlayan bu akım buralara kadar geldi. Kız çocuğu olanlar arabada prenses var yazar, erkek çocuğu olanlar da -genellikle babanın takım durumuna göre- ya arabada kartal var olur ya aslan yada kanarya..

Bu durumun gelişmesinde biz erkeklerin çok faydası var bence. Çünkü genelde bu zamanda 2 3 yaşında çocuğu olan jenerasyon erkekleri çocukluklarını yaşayamamışlardır. O sebepten akıllarına bu tarz şeylerin gelmesi gayet doğaldır.
Ama şöyle bir gerçek var. Bundan 20 yıl öncesine kadar kız çocukları ailelerin hayatında bu kadar yer almıyordu. Şimdilerde neden bu kadar önemsenerek anılıyor? Ufak ufak ele alalım.

Bir babayı en iyi anlayan kişi karısından sonra emin olun ki kızıdır. Şunu da kabul etmek gerekirki, kız çocuğu evin gerçek neşesi ve tatlılık abidesidir. Bu durumu başımda ki başlıca örnek ablamda ve diğer kız çocuklu ailelerinde gördüm. Artık babalar bu neşeli tavırları, görmezden gelmeyip kız çocuklarını dışarılara sergileyerek göstermeye  başladılar ve bu gerçekten çok iyi oldu. Geniş çaplı düşünürsek, babalar kızlarına önem gösteriyor, dışarıya dönük seviyor, sevgi gösterisinde bulunuyor, bunu gören kız cesaretleniyor, babasının, ailesinin yüzünü yere getirmemek için elinden gelenim yapıyor ve kendine güveni geliyor. Bu sebepten kendi kararlarını kendisi verebiliyor. Bu gerçekten hakkı verilmesi gereken bir değer..

Diğer açıdan duruma baktığımızda, eşofmanla otobüse bindiği için otobüsten kovularak aşağı indirilen kız var.
Voleybol da bizi, ülkemizi başarıya tırmandıran kızlarımızı gördüğümüzde alkışlıyoruz. Ama o yolda ilerlemeye çalışan birisini gördüğümüzde dövüyoruz. Neymiş efenim öyle giyinilirmiymiş, neymiş efendim tahrik olmuşmuşuz. Bakma hocam. Sen nefsini köreltmek için aç durup, oruç tutan bir insansın. Nefsini köreltemeyip bakamıyorsan bu senin eksikliğindir.

En başta anlattıklarım da ki baş kahramanlarda da baba, son anlattığın diğer açının kahramanları da baba veya baba adayları. BABALAR gününüz Kutlu olsun sayın Hemcinslerim..

5 Haziran 2012 Salı

Yine Her Şeyi Yanlış Anladık

Biraz önce sözde sosyal mesaj yüklü bir resim gördüm ve yine anladım ki bir yine kafamızda düşüncelerimizi çorba edip ortaya fikir karmaşası çıkartıyoruz. Beni bu yazıyı yazmaya zorlayan görsel işte burada;
Şimdi bu fotoğrafta aslında anlatılmak istenen durum şu: Japonya da kadınlara özel metro vagonları var ve isteyen -burası önemli- isteyen bu vagonlarda yolculuk ediyor. Bizim karışmış kafalarımızdan çıkan düşünce ve yorum şu şekilde. Eğer bu bizim Ülkemizde yapılsaydı kesin irtica olurdu. Bu benim anlatmak istediğime sadece bir örnektir. Biraz açıklayayım durumu.

Bazı ülkelerde bazı durumlara istisnalar gösteriliyor. Bu fotoğraftan da anlaşılacağı gibi bayanlara özel metrolar gibi. Ancak şöyle bir ayrıntı var. Onlar bizim yaptığımızı yapmıyor. Bu vagona binen kadınlar, binmeyen kadınları yargılamıyor, binmeyenler de binenleri yargılamıyor. Çünkü onlar kendilerinden ve kendi yaptıkları hareketten sorumlu olduklarını biliyorlar. Bizim ülkemizde yaşanan durum aynen bu. Her şeye, herkese, yapılan her eyleme yorum yapma hakkımızın olması. Tamam özgür(!) bir ülkedeyiz, fikirlerimizi, düşüncelerimizi söyleyip eleştirme hakkımız var. Ama her olayı yargılama hakkımız yok..

Eğer bu tren meselesi bizim ülkemizde yapılsaydı - ki metrobüs ile yapılacak- binmeyen kadınlara kötü gözle bakılacak. Erkeklerin kadınlar için nadide belirteci "aranıyo lan bu kadın" yargısına ulaşılacak. Aynı şekilde binmeyen kadınlarda binenler için farkı yargılarda bulunacaklar. 

Son zamanların en tartışılması gereken konu kürtaj meselesi mesela. Kimse kimse sen kürtaj yatıracaksın diye zorlamıyor. Yaptırmak isteyen her şeyi göze alıp gidip yaptırıyor. Kürtajın iyi bir şey olduğunu savunmuyorum ama öyle bir seçenek varsa bireysel olarak kullanılabilir. 

13 yaşında tecavüze uğramış ve yıllar sonra davanın sonucunda psikolojisi bozuk değildir raporu verilmesi bence bütün bu olanlara ve olacaklara ışık tutuyordu. Ben devletimizin tecavüze uğrayan kadına hatta çocuk yaştakine ne kadar sahip çıkacağını gördüm. Çocuklara biz bakarız da dediler. Ben her gün kapıma gelip de Allah Rızası için ekmek parası deyip de akşamına Bally çekip, şarap içeni de gördüm.